14 Eylül 2010 Salı

Nadal’ın hasreti sona erdi


Marca’nın başlığında yazdığı gibi. ''O 24 yaşında dünyanın en iyisi''. Hiç kazanamadığı Amerika Açık'ı da kazanarak seriyi tamamladı Rafael Nadal. Yakın dönemde oynanan tenis bana çok zevk vermez. Hiç kaçırmadan izlemeyi bırakmam Ivanesevic’in Wimbledon’ı aldığı gündür. İlk zamanlar vaktim yok diye izlemediğimi sanmıştım ama esas nedeni sonra fark ettim. Yeni isimler zevk vermiyordu bana. Bir Michael Chang-Jim Courier’ın saatler süren maçları gibi zevkli kapışmalar yoktu artık. Tam ümidimi kesmiştim ki bu çocuk çıktı ortaya. Robotik hareketlerle oynayan yeni neslin aksine Rafael Nadal, Agassi’nin, Becker’in, Edberg’in ruhu ve becerisiyle oynuyor. Barcelona’da forma giyen amcasının aksine Real Madrid tribünlerinde gördüğüm için daha bir sempatiyle baktığım bu altın çocuk zirveyi kolay bırakacak gibi gözükmüyor.

Hiç yorum yok: