31 Ocak 2011 Pazartesi

Pazartesi Notları…


*Bursaspor – Galatasaray maçında Bursa’nın bu kadar rahat kazanmasını beklemiyor hatta Galatasaray’ın mağlup olmayacağını düşünüyordum ama çok iyimsermişim. Hoş Bursa’nın ilk golü hem ofsayt hem de el ve 2.gol Ufuk’un saçmalamasından gelse de maçın genelinde, ilk dakikadan itibaren kazanmayı düşünmeyen bir Galatasaray vardı. Görünen o ki Hagi, teknik direktörlükte zerre ilerleme kaydetmemiş. Galatasaray forvet alıyor ama kenarda. İleride Kazım tek. Pes be Hagi. Bu mu gelecek senenin Galatasaray’ı. Tugay Kerimoğlu şimdiden ısınmaya başlasın. Hagi seneye ilk yarının sonunu görürse bravo derim. Futbolculuğunda 3 dakika ilerisini görüyor dediğimiz efsane, teknik adamlığında önünü göremiyor. Yazık Galatasaray’a.
*Deportivo La Coruna – Sevilla maçının son dakikasında Sevilla 10 kişi 3-2 öndeyken Deportivo atağında yardımcı hakem ofsayt bayrağı kaldırmasına rağmen maçın hakemi inanılmaz bir şekilde oyunu devam ettirdi ve golü verdi. Açıkçası ben görüntülerden pozisyon hakkında net bir yorum yapamazken maçın orta hakemi nasıl vermiş bu kararı yardımcısını hiçe sayarak bilemiyorum. Mangal gibi yürek lazım insanda. Bana göre skandal bir durum. Maç da bu skorla 3-3 bitti ama hakikaten de inisiyatif almanın böylesini görmemiştim. (Video aşağıda)

*Kardan gözükmeyen zeminde Sivasspor – Antalyaspor maçını nasıl oynatıyorsun ey sayın hakem ey büyük federasyon. Sahadakilere, tribündekilere ve ekran başındakilere ayıp. Hani dillerden düşmeyen marka değeri? 320 milyon dolar kartopu oynanması için mi verildi? Bunun sorumluları kimse tebrik ediyorum.
*La Liga’da ise Real Madrid, Almeria deplasmanında berabere kalınca Barcelona Şampi…demiştim artık şampiyon diyebiliriz. Real’in Osasuna deplasmaında mağlup olmasıyla oluşan 7 puanlık farkın şu anki görüntüde kapanması için mucize ötesi bir şeyler lazım. Yalnız bu mağlubiyet, hakikaten de ‘’ender gelişen Osasuna atakları’’ deyimiyle oldu. Barcelona bu sene ayıp (kibarcasını söyledim) etti. Son Hercules maçında da 10 dakika kendisi oynuyorsa bu topu 40 saniye rakibinin oynamasına izin veriyor. Ayıp valla

*Beşiktaş’ın 17’de 17 parolası 2.maçta patladı. Aslında Belediye ilk kornerinde pozisyonu yokken golü bulana kadar Beşiktaş ne zaman atacak diye bakıyordum ama Cenk’in hediyesi maçın gidişatını belirledi. Sonrasında Aurelio’nun atılması da maçın galibini. Hiç kimse çıkıp da Belediye dünyaları kaçırdı demesin. 11’e 11 oynansa ne olacağı hiç belli olmazdı. Çünkü Belediye ilk kornerini atana kadar Beşiktaş 10 köşe vuruşu kullanmıştı. Almeida ve Simao’yu çok beğendim bu maçta. Guti ise biraz daha sönük gibi gözükse de Olimpiyat stadındaki rüzgarın İspanyol efsanenin paslarını etkilediğini söylemek lazım.
*Fenerbahçe – Trabzon maçı ise beklediğim sonuçla bitti. Sarı lacivertliler ilk 30 dakikadaki süper oyunuyla maçı kopardı. Trabzon ise neredeyse hiçbir şey üretemeyerek sıkıntıya girdiğini gösterdi. Fener için gelecek hafta oynanacak Manisa maçı çok daha önemli hale geldi. Burada alınacak bir galibiyetle önlerini daha iyi görürler ancak puan kaybederlerse sıkıntı devam eder.

*Bu Ankaragücü’ne her şey müstahak bence. Yıllardır kendilerine yakışmayan her türlü görüntüyü sergilediler. Bir taraftarın yapmaması gereken her şeyi yaptılar. Ümit Özat, kendisine saldırmaya gelen bir taraftarı dövse de olayın gelişimi ve maç boyunca Ümit Hocaya edilen küfürleri de unutmamak lazım. Maç sonunda ise Hikmet Karaman’ı tribünlere çağırıp ona şarkılar söylemek, ‘’adam gibi adam’’ tezahüratları yapmak işin son noktasıydı. Ayıp arkadaşlar ayıp.
*Inter ise haftanın en flaş galibiyetlerinden birine imza attı. Palermo karşısında 2-0 geriden gelip yeni transferi Pazzini’nin iki golüyle 3-2 yendi rakibini ve şampiyonluk iddiasını az da olsa sürdürdü. Napoli ise zayıflayan Sampdoria önünde 4-0’la şov yaptı.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Tamam da Sevilla'nın pozisyonunda karar veremeyecek bir durum yok ki. Pozisyon çok net olarak ofsayt değil. Hakemin süzmesi takdire şayan bir durum denebilir ancak.