2 Aralık 2011 Cuma

Maccabi:2 Beşiktaş:3/İmza Q7


'Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez' sözüne bir örnekti Quaresma'nın golü. Beşiktaş bir sanat eseri göstermedi sahada ama önemli olan 3 puanı aldı maçın sonunda. Es kaza Dinamo Kiev kazansa, Beşiktaş da bu sadece iyi halı saha takımına mağlup olsa son maçı formalite olacaktı. Sevdiğim bir ağabey yıllar önce bana şöyle söylemişti: "Çok mu zenginsin? Hayatta hiçbir derdin yok mu? Sağlığın yerinde mi? o zaman Beşiktaş'ı tutabilirsin demişti. Dertsiz başına dert almak için". Biraz ağır bir cümle bu ama eskiye göre daha azalsa da ara sıra kendini ispatlıyor. Maccabi maçı da o eski karanlık günlere götürdü beni. Malmö, Auxerre, Valeranga maçları film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Yorumcu da Metin Tekin olunca eyvah dedim. Bu tip maçların çoğunda canlı şahit çünkü. Allahtan Quaresma yıldızlığını gösterdi de bu korku filmi bir anda romantik komediye dönüştü.

Maç bu hale de gelmezdi aslında. Carlos Carvalhal'den Beşiktaş'ın çok çekeceği var bu kesin. Sempatik, iyi insan ama kötü bir teknik direktör. Beşiktaş'ın Gençlerbirliği maçını kaybetme sebebi, bugün de turu kaybetmesine neden olacaktı. Trabzon maçında iyi bir performans gösterdi diye aynı 11'i sahaya sürmek daha 10.dakikada hata ışığını yaktı. Trabzon maçında da bu maçta da Ekrem'i kullanmanın mantığı yok. Ne savunmada ne de hücumda etkili değil. Holosko ya da Mustafa oynasa hiç değilse hücuma bir katkısı olacak ama yok. Carvalhal'ın bu garip tercihi az kalsın tura mal oluyordu. Trabzon gibi zor bir deplasmandan sonra ortam ve fiziki şartlar itibariyle bir başka zor deplasmanda 1-2 ufak değişiklik maçı belki de bu noktaya getirmeyecekti. Almeida'dan vazgeçmek zor ama bu maçta 2.golü bulduktan sonra hemen bir Holosko değişikliği gelebilirdi. Çünkü Almeida kötüyken hiç çekilmiyor. Quaresma kötüyken bile 1-2 hareket yapabiliyor ya da yapabilme kapasitesi var ama Almeiada, kötüyken bir anda gamsız bir havaya bürünüyor, bu da takıma çok zarar veriyor.

Neyse Quaresma 2 inanılmaz golle galibiyet getirdi de rüya kabusa dönmedi. Quaresma da en nihayetinde doğru yerde serbest olarak oynamaya başladı ve potansiyelini göstermeye başladı. Bu tespiti de haftalar önce yapan Hikmet Karaman'ı kutlamak lazım. Türkiye'de herkes Quaresma'ya küfrederken, Hikmet Hoca şu an ki kadroda yanlış yerde oynatıldığını söylüyordu. Eleştiriyordu da Portekizliyi ama çözümü de gösteriyordu. Bakıyorum da şimdi herkes aynı şeyi söylüyor. Bravo hocam bir kez daha.

1 yorum:

bunu okuyan kör oldu dedi ki...

Hocam yazı fontunu değiştirsen çok iyi olacak.Durumumuz yoktu okuyamadım diyesim geliyo bu fontla yazılan yazıya çünkü.